Hipnoterapi

Hipnoterapi

Hipnozdan bahsederken kullanılan pek çok farklı tanım vardır. Örneğin ABD de Amerikan Tıp Birliğini de kabul ettiği tanım şudur: “Hipnoz bilincin kritikal faktörünün by-pass edilmesi ve bilinçaltında selektif kalıcı düşüncenin yerleştirilmesi halidir.”

Daha basit bir tanımla da ‘Hipnoz telkinle oluşturulan ve sonra da telkinle değişim yaptırılan bir haldir.’ (Op. Dr. Mehmet Ulusal)

Hipnozla tedavi olmak için öncelikle kişinin tedaviye ve tedaviyi yapacak terapiste güvenmesi yani gönüllü olması gerekmektedir. Tedavi esnasında kişi, doğal uyarma yoluyla yani sadece sözel indüksiyonlarla (dışarıdan bedene başka bir madde ya da fiziksel uyaran verilmeksizin) telkine açık hale getirilir. Kişi sözel indüksiyonlarla beden ve zihin olarak o kadar gevşek bir hale girerki sonunda telkinlere açık hale gelir.

Danışanlarıma ‘Hipnoterapi ya da hipnoz denince zihninizde ne canlanıyor?’ diye sorduğumda büyük bir çoğunluk eliyle saat sallama hareketi yaparak ‘Böyle bir şeyler yaparak uyutuyorsunuz. Sonra bir şeyler söyleyip uyandırıyorsunuz. Her şey değişiyor.’ diye cevaplıyor.

Hipnozun ne olduğunu ve ne olmadığını çok iyi anlamak gerekir. Hipnoz bir sihir değildir. Sizin varlığınızın bir parçası olan zihninizi daha etkin kullanmayı öğrenmektir. Hipnoz, kendiliğinden oluşan doğal bir zihin durumudur. İnsan ırkı var olduğu sürece hipnoz vardı ve var olacak. Hepimiz, bu kendiliğinden oluşan zihin durumunu, bilmeden, farkında olmadan sürekli kullanırız. Örneğin, eğer bir TV programı ya da sinema filmi izlerken, tamamen seyrettiğinize dalmışsanız, büyük olasılıkla hipnoza girmişsinizdir. Bu hipnoz ya da hipnoz benzeri durum annenizin ya da eşinizin sizi akşam yemeğine çağırdığını, size bağırana kadar duyamamanıza neden olur. Herkes birçok kez hipnozu yaşamıştır; bilerek ya da bilmeden. Bu doğal oluşan zihin durumunun tipik bir başka örneği de otoyol hipnozu olarak adlandırdığımız, araba sürerken, sürücüde oluşan bir dalma halidir. Bilinçdışı yola odaklıyken bilinciniz farklı düşünceler arasında gezer ve sapacağınız kavşağı geçtikten sonra uyanırsınız.

Ayrıca hipnoz uyku değildir. Hipnoterapi esnasında kişi uyumaz, hareket edebilir, soru sorabilir ve sorulara cevap verebilir, hatta kendi inançlarına ters bir durum olursa kalkıp gidebilir. Danışan seans sırasında yapılan çalışmaların farkındadır, terapistle işbirliği içinde olur; yani çalışmaya eşlik eder ve sonrasında da çalışmayı hatırlar. Hipnoz doğal, değişmiş bir bilinç durumudur; fakat bu aslında filmlerde gösterildiği gibi normal bilinçli halimizden çok da farklı bir durum değildir. Hipnoz bedensel gevşemeyle birlikte belli bir anda belli bir uyarıya ya da düşünceye yoğun odaklanma halidir. O halde heyecanlı bir kitap okurken dahi hipnoz hali vardır.

Hipnoterapi pek çok konuda kullanılabilir. Sınav kaygısı, panik bozukluk, sigara bırakma, vajinismus, motivasyon arttırma, depresyon bunlardan bazılarıdır.

Bir hipnoterapi seansında danışanın konusuna göre farklı teknikler uygulanabilir. Örneğin motivasyon arttırmaya yönelik bir çalışmada daha çok imajinasyon teknikleri kullanılırken, panik bozukluk çalışırken Age Regression (Yaş Geriletme) tekniği kullanılır. 1 günde Vajinismus tedavisinde danışanın durumuna göre birkaç teknik birlikte kullanılır.